Senin Kitabın, dilimize genellikle sadece “sapık” veya “takipçi sapık” olarak çevirilen “stalker” kelimesini günlük hayatta bazen ne kadar boş bir şekilde kullandığımızın kanıtı. Ama ya boş değilse? Biri bizi hem Facebook’tan, hem Instagram’dan takip ediyorsa, ‘Yer Bildirimi’ yaptığımız an karşımızda beliriyorsa, Claire Kendal’ın kaleme aldığı Senin Kitabın’daki ana karakter Clarissa’nın iş yerinden tanıdığı Rafe gibi işi artık iyice abartıyorsa? Yalnızca tahtaya vurup, “Allah korusun” demek geliyor elimden…
Clarissa, bir üniversitede çalışıyor. Henry isimli, Clarissa için karısını terkeden bir profesörle berabermiş ama ondan ayrılmış. Bunu yaptığı için de diğer kadınlar ona kötü gözle bakıyor ve kısacası, “ev yıkıcı” diye adı çıkmış Clarissa’nın; hem sevgilisiz, hem arkadaşsız kalmış. Henry ile ayrılmalarının nedenlerinden biri, çocuklarının olmaması ve bu durum Clarissa’yı paramparça bırakırken, Henry’nin uğraşmak istemeyip farklı bir yola doğru ilerlemesi. Biz, Clarissa’yla tüm bunların sonrasında, 40 yaşında, Rafe yüzünden psikolojik destek almaya başlamışken tanışıyoruz. Rafe ile aralarında geçen her şeyi yazıya dökeceği bir günlük tutmaya başlamış ve biz de bu günlüğü okuyan sayılı insanlar arasına giriyoruz.
Böyle “kimin kim olduğu belli olmaz” denir ya hani? İşte Rafe de bunun bir örneği. Clarissa ile aynı üniversitede, eğitmen olarak çalışıyor. Hatta amca kitap bile yazmış; Clarissa da onun kitap partisine gidiyor. Sonrasında adam kıyın kıyın yaklaşıyor kadına ve “evine kadar senle yürüyeyim” isteğini kabul ettirdikten sonra kendisini içeri davet ettiriyor. Şarap içiyorlar ama Clarissa’nın tadını tarifinden ve sonraki olaylardan adamın kadına bir çeşit uyuşturucu gazladığını anladım ben…
Epey ama Epey karanlık bir kitap Senin Kitabın. Yazar Claire Kendal, belli ki Grimm Masalları’nı yalamış yutmuş ve Clarissa için aynı onlarda olduğu gibi karanlık bir peri masalı kurgulamış. Clarissa gibi koskoca bir kadının bana saçma gelen bazı hareket ve düşüncelerini Henry ile olan olaylardan sonra depresyona girmesine ve önünü adam gibi görememesine bağlamak istedim. Diğer yandan, Rafe gibi bir karakterle tanıştıktan sonra da etrafınıza bakmak bir tuhaf oluyor çünkü her yerde sapık adayları görmeye başlıyorsunuz. Herkes kendi istediği olsun diye diretiyor, herkes sevgiye muhtaç ve karşı tarafın kendilerini sevmemesini kabullenemiyor, herkes “en iyi benim, en güzel/yakışıklı benim” modunda ve bunun aksini iddia eden olursa ne yapabileceklerini düşünmek bile istemiyorum.
Demem odur ki, Senin Kitabın çok iyi bir psikolojik gerilim. Ancak siz yine yalnızken veya gece uyumadan önce okumasanız iyi edersiniz.
Tanıtım Yazısı:
“Sensin. Elbette sensin. Her zaman sensin.”
Senin Kitabın, duyguları saplantıya dönüşmüş sapıktan kaçmaya çalışan bir kadının yaşadığı psikolojik gerilimin hikâyesidir. Clarissa, kendisiyle aynı üniversitede görevli Rafe’in sonu gelmeyen tacizleri karşısında giderek daha fazla korkmaya başlar. Adam onu rahat bırakmaz, reddedilmeyi umursamaz. Her zaman orada, Clarissa’nın yakınında bir yerdedir.
Bir dava jürisine seçilen Clarissa rahat bir nefes alır. Mahkeme salonu güvenilir bir sığınaktır, Rafe’in olmayacağı bir yerdir. Ama katıldığı dava konusunun kaçırma ve taciz olduğu anlaşılınca, Clarissa kendisiyle tanık sandalyesindeki genç kadın arasında paralellik kurmaya başlar.
Çocukluğundaki bir olayda polisi kendisine inandıramadığı için bu sefer Rafe’in tacizini kanıtlaması gerektiğini düşünür: Clarissa, bir yandan adamın yaptıklarını günlüğüne kaydederken, öte yandan da kanıt toplamaya başlar. İşte o zaman, Rafe’in çevrelerinde ördüğü ürkütücü masalın gizini çözer – ve o masal için Rafe’in tasarladığı “son”un asla hayal edemeyeceği kadar korkunç olduğunu görür.
“Sen beni arzuluyorsun. Sen beni seviyorsun. Senin bana ihtiyacın var. Sen benim ölümüm olacaksın.”
Buradan satın alın; Senin Kitabın - Claire Kendal
Bu kitapla ne içilir: Buzlu su
Bu kitapla ne dinlenir: Death Cab for Cutie - I Will Possess Your Heart
Senin Kitabın - Claire Kendal
by
Zimlicious
/
Sunday, May 14, 2017 /
Posted in
can roman,
claire kendal,
esra birkan,
psikolojik gerilim,
senin kitabın
0 comments:
Post a Comment