"Pislik," İngilizcesi ve kitabın orijinal ismi Dirt gibi kullanımına göre farklı şeyleri tasvir etmek için kullanılabilen bir kelime. Kitabın anlatıcısı ve ana karakteri Galen da Samsara ile kafayı bozmuş, 20 küsür yaşında olmasına rağmen pek bir şey görüp geçirmemiş, evire çevire Nirvana'ya erişimine yardım edeceğini düşündüğü kitapları okuyan, ilk baştan da sevimsiz olsa da sonradan iyice "pislik" olan bir karakter. Kitabın en büyük pisliği oydu bence, ama annesi, teyzesi ve memelerini sallayarak istediğini elde etmeye alışmış olan 17 yaşındaki kuzeni de ondan aşağı kalır değil açıkçası.
Kitabı sizin için rezil etmeden, spoiler vermeden söyleyebileceklerim bu kadar aslında. Ancak şunu ekleyebilirim ki en son Ian McEwan'ın Yabancı Kucak isimli romanını okuduğumdan beri böylesine şaşırmamış, böylesine allak bullak olmamıştım. David Vann'ın okuduğum ilk kitabıydı ve bu yazarı okumak istememin nedeni de kendi hayat hikayesiydi aslında...
Vann, 1966 yılında Alaska'da doğmuş. Alaska deli merak ettiğim bir yer olduğundan daha kafadan bir puan aldı benden zaten. Bir de başından tarif etmeye uygun sıfat bulamadığım olaylar geçmiş... Vann'ın üvey annesinin annesi, kocası onu en az on yıldır sevmediğini ve aldattığını itiraf ettikten sonra önce adamı, sonra kendisini vuruyor. Vann'ın babası ise telefonda üvey annesine "seni seviyorum ama sensiz yaşayamam" dedikten sonra tetiği çekip kendini öldürüyor... Üvet anneannesinin intihar notları Vann'daymış. Kadın önce yalnızca kendini öldürecekmiş ama sonra kocasını da öldürmeye karar vermiş. Sonra da babası gitsin kendisini öldürsün... Olaylara bakar mısınız?!
Çocukluğundaki bu olayların travmasını 20 yıl boyunca atlatmaya çalışan Vann, çareyi yazmakta, gerçekle kurguyu bir araya getirerek okurların aklını almakta bulmuş. İyi ki de bulmuş. Pislik, asabımı inanılmaz derecede bozdu. Hatta bir ara isyan edip salonun öbür ucuna fırlattım kitabı ama dayanamayıp gittim aldım aynen geri. Okurken şaşırmak, ağzı açık kalmak isteyenler, hayatın kendisinin ve kurgunun yalnızca çiçekler, böcekler, mutlu sonlar olmadığını hatırlamak için ideal bir kitap. Şu an Caribou Adası'nı da çok merak ediyorum; hem korkuyorum, hem okumak istiyorum.
Tanıtım Yazısı:
Pislik'te, pek çok insanın toz kondurmadığı, hatta kutsal saydığı aile kurumunun, işlevini yitirmiş bir örneğiyle karşı karşıyayız. Normal bir hayata sahip olmaya çalışan bir gencin, ailesindeki şiddet ve sevgisizlik sarmalında adım adım insanlıktan çıkmasına tanık oluyoruz. İlk sayfalardan itibaren kendini hissettiren kara mizah, yavaş yavaş yerini psikolojik dehşete bırakıyor. Yazarın ustalıklı dili sayesinde, genç Galen'ın çektiği acıları iliklerimizde hissediyor, geçirdiği dönüşümde ona eşlik ediyoruz.
Bir İntihar Efsanesi ve Caribou Adası'na ev sahipliği yapan Alaska'nın buz gibi soğuğu, Pislik'te yerini, California'nın yapış yapış sıcağına bırakıyor. Bu iklim değişikliği kitabın atmosferine yansıdığı gibi, yazarın tarzına da damgasını vurmuş. Pislik, farklı ve şaşırtıcı bir David Vann kitabı.
Buradan satın alın; David Vann - Pislik
Bu kitapla ne içilir: Antidepresan
Bu kitapla ne dinlenir: The Cars - Drive