Boris Vian'ın sürreal dünyası yine hop diye içine çekti beni. Her an her şeyin olabileceği ihtimali insanı hem geriyor, hem de heyecanlandırıyor. Vian, okura şaşkınlık üzerine şaşkınlık yaşatmaktan da geri kalmıyor. Günlerin Köpüğü'ndeki absürd mimari, espri anlayışı, ciddi konuları espriyle yansıtma Pekin'de Sonbahar'da da var.
Kelimeleri ustaca kullanan Vian, pek çok şeyin göründüğü gibi olmadığını hatırlatıyor bize. Konuları nasıl toparlayayım da anlatayım bilemiyorum açıkçası. "Bu kitap şunun hakkında" diyebileceğiniz bir roman değil Pekin'de Sonbahar. İçinde aşk, komik karakterler, hayatı sorgulamalar, hayati tiye almalar; aklınıza gelebilecek her şey var. Ve dediğim gibi, Vian'ın kelimeleri ustaca kullanması ile en tuhaf, en garip, en absürd olaylar bile size "aynen ya! evet ya!" dedirtecek cinsten.
"Boris Vian", Pekin'de Sonbahar adlı bu romanını yirmi altı yaşındayken ve üç ay içinde yazmıştı. Bu roman, önceden belirlenmiş bir çizgiyi izlemeyen, hızlı, özgür ve çok ustaca yazılmış bir anlatıdır. "Boris Vian", bu romanında, sözcüklere gerçek anlamlarını yüklemiş, sözcükler beklediğimizin ötesinde pek çok durumu da tanımlar bir nitelik kazanmıştır. Romandaki anlam belirsizlikleri, yazarın isteyerek yarattığı bir durumdur...
Buradan satın alın; Boris Vian - Pekin'de SonbaharBu kitapla ne içilir: Kinder Sürpriz'in içilen versiyonu olsaydı tam bu kitaba uygun içecek olurdu
Bu kitapla ne dinlenir: Boris Vian - La java des bombes atomiques
0 comments:
Post a Comment