İsmi "yaşam" anlamına gelen Eva Luna, Eva Luna Anlatıyor ile kucaklıyor hikâyelerini özleyenleri. "Tam bir Isabel Allende romanı" demekten başka ne diyebilirim, gerçekten pek bir fikrim yok. Eğer Allende'ye bir şans vermediyseniz, bu hikâyeler size iyi bir fikir verebilir. Bunları severseniz, eminim ki diğer kitaplarını da keyifle okuyacaksınız. Bir kadının ağzından kadınlığın lanetlerini, yüreğinizin sesine kulak verirseniz sizi nelerin karşılayabileceğini, aşkın gerçeklerini ve yalanlarını Eva Luna'nın ağzından okuyacaksınız Eva Luna Anlatıyor'da...
Eva Luna'nın birlikte olduğu adam, "Sen sözcüklerle düşünüyorsun, sana göre dil, senin dokunduğun sonsuz bir iplik gibi, sence yaşam sanki anlattıkça var" diyor kadına. Ve sonra ona hiç kimseye anlatmadığı bir masal anlatmasını istiyor kadından. Eva da farklı hikâyeleri anlatırken hepsini ama hepsini büyülü gerçekçilikle boyuyor. Annesinin sevgilisiyle yatan kızın hikâyesinde bile Allende'nin şiirsel dili öyle büyülüyor ki insanı, anca hikâye bittikten sonra "n'apıyor bu kız ya, deli midir nedir" diye düşünebiliyorsunuz.
Allende'nin en sevdiğim yanlarından biri bir kadın olarak kadınları öne çıkarması. Dili ne kadar şiirselse, anlattıkları da bir o kadar gerçekçi. Karakterlerinin hiçbiri mükemmel değil; hata da yapıyorlar, yanlış kararlar da veriyorlar, büyük günahlar da işleyebiliyorlar. Ve Allende doğru/yanlış ayrımını okura bırakıyor. Pek çok yazar gibi kendi görüşlerini kabullenmeniz için sizi zorlamaya veya manipüle etmeye çalışmıyor. Hatta çoğu zaman pek çok şeyin onun kendi bakış açısı mı yoksa karakterlere yüklediği bir şey mi olduğunu anlamıyorsunuz bile. Tavsiyem, bu kitabı başucunuza koyun, her akşam bir hikayeyi okuyun.
Tanıtım Yazısı:
Savaşın izlerini taşıyan fotoğrafçı Rolf Carle, sevgilisi "Eva Luna"ya: "Bana bir masal anlat," diyor."Nasıl bir masal istiyorsun?""Şimdiye dek kimseye anlatmadığın bir masal olsun."Sevgililer seviştikten sonra dinleniyorlar ve "Eva Luna", Binbir Gece Masalları'ndaki Şehrazad gibi anlatmaya koyulduğunda, tutku, şiddet, esrar yüklü yirmi üç öykü dökülüyor dudaklarından."Isabel Allende", bundan önce yayımladığımız "Ruhlar Evi" ve "Eva Luna" adlı romanlarında rastlanan o görkemli ağırlığından sıyrılarak, bu öyküler kitabında neşeli ve beklenmedik bir hıza kavuşuyor. Sanki yazarın anlatacak pek çok öyküsü varmış, yazacak pek çok romanı sıradaymış, canlandıracak pek çok kahramanı sıralarını beklermiş gibi bu kez gene bir masal anlatıcısı olan "Eva Luna"ya başvuruyor.
Buradan satın alın; Eva Luna Anlatıyor - Isabel Allende
Bu kitapla ne içilir: Espresso
Bu kitapla ne dinlenir: Sia - Big Girls Cry