Leonardo Sciascia’nın kitaplarını yozlaşmış toplumlarda insanların nasıl yaşadığına dair birer vaka çalışması olarak gören insanlar arasına ben de katıldım diyebilriim. Bu kitaptaki toplum ise Sicilya. Polisiye meraklıları ve ilginç bir şeyler okumak isteyenler için iyi bir seçim olacağını düşünüyorum. Ancak Baykuşun Günü bildiğiniz polisiyelerden değil.
Sciascia’nın dili ve anlatım biçimi öyle şıp diye okunacak türden değil. Konu zaten polisiye olduğundan kafalar hemen karışabiliyor. Karakterlerin şahane olduğu söylenemez ama konu yeteri kadar ilgi çekici olduğundan karakterlerin kendilerini öne çıkarması çok da aranmıyor zaten. Kitabın sonunda yazarın bir sonsözü var ki dillere destan. Hemen okumak yerine benim gibi en sona bırakın derim. Çok daha keyifli olacak.
Tanıtım Yazısı:
Yüzbaşıya göre, bütün bunlar, Sicilyalıların bilincinde ailenin halen tek yaşayan kurum oluşundan kaynaklanıyordu; ama bu canlılık duygusal ve doğal bir birleşmeden çok, dramatik, yasal bir anlaşma gibiydi. Aile, Sicilya'nın devletidir. Bizim için devlet olan kurum onun anlayışının dışında kalır; Sicilyalı için devlet, zorla gerçekleştirilmiş olaylardan oluşan bir birlik ve vergiyi, askerliği, savaşı, jandarmaları icat eden kurumdur. Aile kurumunda, Sicilyalı, kendi doğal ve trajik yalnızlığını aşarak, aldatmacalı bir anlaşma ile kurulmuş bir evliliğe ve beraber yaşama uyar. Aile ile devlet arasındaki sınırı aşmayı ondan istemek güç olacakır. Devlet kavramından hoşlanacak veya iktidara gelerek hükümeti idare edecektir; ama yine de yaşantısının son ve kesin şekli aile olacaktır ki, zafer yolu yalnızlığa giden en kısa yolu sağlayacaktır ona.
Buradan satın alın: Leonardo Sciascia - Baykuşun Günü
Bu kitapla ne içilir: Bol bol kahve.
Bu kitapla ne dinlenir: Giuseppe Verdi
0 comments:
Post a Comment