Tango'dan Taliban'a Aydın Engin'in Ben Frankfurt'ta Şoförken adlı kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı oldu. Tahmin edebileceğiniz gibi bu kitabından sonra Aydın Engin'i kat kat daha çok sevdim. Arjantin'de başlayıp Afganistan'da sonlanan bu gezi yazıları kitabında Aydın Engin, yaşadıklarını çok hoş bir dille anlatıyor, okura da elbette keyfini sürmek ve bu keyifle birlikte birçok şey öğrenmek düşüyor.
Tango'dan Taliban'a Aydın Engin'in hoş anlatımından dolayı pek keyifli olsa da, yazdıkları ne yazık ki insanda hüzün de yaratıyor. Gezdiği ülkelerde yaşadıklarını ve ülkelerin hallerini okudukça dipsiz bir umutsuzluğa düşmedim desem yalandır. İnsanoğlu ne kötü! Ah ama yine de işte, iyi ki edebiyat var! Mutlaka okuyun derim. Her şeye rağmen, keyifle!
Tanıtım yazısı:
Bu bir gezi yazıları kitabı. Bir gazetecinin Arjantin'den Bağdat çöllerine, Kudüs'ten Balkanlar'a, Batı Avrupa'nın ırmak boylarından Sava ile Tuna'nın buluştuğu topraklara, Baltık kıyılarından Afganistan'a uzanan gezilerinin kitabı. Savaş muhabirliği gitgide bir gazetecilik dalına dönüştü. Ben bir savaş muhabiri değilim. Gezilerin hiçbirine savaşı gözlemek, izlemek üzere gitmedim. Ama çoğunda savaş geldi beni buldu... Kitabı oluşturan yazıların tümü de 'dönünce' değil, 'yerinde' yazıldı. Bu kitap biraz da bu yazı serüvenlerini okurla bölüşmek istediğinden doğdu." Böyle diyor Aydın Engin, geniş bir zaman diliminde günümüzün içten içe kanayan ülkelerinde yaptığı serüven dolu deneyimlerini anlatırken.
Toplumu ve bireyi ilgilendiren her konuda yazdığı köşe yazılarında kendine özgü ironik üslubu, mizah yüklü gözlemleriyle söyleyemediklerimizi söyleyen, anlatamadıklarımızı anlatan ve her seferinde 'taşı gediğine koyan' iyi bir gazeteciden tadına doyulma ve son derece ilginç bir gözlemler, izlenimler kitabı, Tango'dan Taliban'a.
Buradan satın alın; Tango'dan Taliban'a Gezi Yazıları - Aydın Engin
Bu kitapla ne içilir: Şarap ile başlayıp votka ve erik rakısı ile devam etseniz olur sanırım. Kitaptaki içkilere eşlik etmek, kitabı daha zevkli kılabilir.
Bu kitapla ne dinlenir: Engin'in gezdiği ülkelerden küçük bir seçme yaratın kendinize derim. Neyse ki tango ile başlıyor!
Tango'dan Taliban'a Aydın Engin'in hoş anlatımından dolayı pek keyifli olsa da, yazdıkları ne yazık ki insanda hüzün de yaratıyor. Gezdiği ülkelerde yaşadıklarını ve ülkelerin hallerini okudukça dipsiz bir umutsuzluğa düşmedim desem yalandır. İnsanoğlu ne kötü! Ah ama yine de işte, iyi ki edebiyat var! Mutlaka okuyun derim. Her şeye rağmen, keyifle!
Tanıtım yazısı:
Bu bir gezi yazıları kitabı. Bir gazetecinin Arjantin'den Bağdat çöllerine, Kudüs'ten Balkanlar'a, Batı Avrupa'nın ırmak boylarından Sava ile Tuna'nın buluştuğu topraklara, Baltık kıyılarından Afganistan'a uzanan gezilerinin kitabı. Savaş muhabirliği gitgide bir gazetecilik dalına dönüştü. Ben bir savaş muhabiri değilim. Gezilerin hiçbirine savaşı gözlemek, izlemek üzere gitmedim. Ama çoğunda savaş geldi beni buldu... Kitabı oluşturan yazıların tümü de 'dönünce' değil, 'yerinde' yazıldı. Bu kitap biraz da bu yazı serüvenlerini okurla bölüşmek istediğinden doğdu." Böyle diyor Aydın Engin, geniş bir zaman diliminde günümüzün içten içe kanayan ülkelerinde yaptığı serüven dolu deneyimlerini anlatırken.
Toplumu ve bireyi ilgilendiren her konuda yazdığı köşe yazılarında kendine özgü ironik üslubu, mizah yüklü gözlemleriyle söyleyemediklerimizi söyleyen, anlatamadıklarımızı anlatan ve her seferinde 'taşı gediğine koyan' iyi bir gazeteciden tadına doyulma ve son derece ilginç bir gözlemler, izlenimler kitabı, Tango'dan Taliban'a.
Buradan satın alın; Tango'dan Taliban'a Gezi Yazıları - Aydın Engin
Bu kitapla ne içilir: Şarap ile başlayıp votka ve erik rakısı ile devam etseniz olur sanırım. Kitaptaki içkilere eşlik etmek, kitabı daha zevkli kılabilir.
Bu kitapla ne dinlenir: Engin'in gezdiği ülkelerden küçük bir seçme yaratın kendinize derim. Neyse ki tango ile başlıyor!
0 comments:
Post a Comment